ahmet kaya

0 /
kratus
onsekiz ve yirmibir yaş arası meçzup miktarda rakı ile kolluk gücüne saldırmak eğilimine sebep olabilecek son derece kaliteli içten müzik yapmış unutulmazdır sanatçıdır
direnis
her şarkısı a'dan z'ye sağından soluna kıyısından kenarına her kesimi almış götürmüş,hissettirmiş,ağlatmış,düşündürmüş,ah be dedirtmiş güzel insan..diğer pek çok güzel insanlara olduğu gibi biraz geç bir özür borcu var bu ülkenin ona..
kaptan
doğruları söylediği için başka topraklarda ölen bilmem kaçıncı sanatçımız...
ırkı bilmem nesi beni ilgilendirmez arkadaş...
ben sanatına bakarım dediğim büyük üstat...
direnis
bi de oy benim canım 'ı var ki insan her dinlediğinde nasıl bir müzik nasıl bir söz nasıl güzel bir şarkı demek istiyor..
bjkerkan
28 ekim 1957 de malatya da doğan, 16 kasım 2000 de pariste yaşamı son bulan protest müzik ustası.



sensiz geçmiyor bu günler biliyor musun
yüreğine beni, beni soruyor musun
öyle yalnız, yalnız kaldım biliyor musun
türküler söyledim sana duyuyor musun
yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun.

bir kuş oldun gökyüzünde, uçamadın sen
nehir oldun ırmak oldun, taşamadın sen
çocuk oldun sokaklarda, oynamadın sen
doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen
yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun
haci leylek
sanatıda kendisi gibi güzel insan.aslında sevmiyorum diyenlerde sever ama kafalarındaki anlam karmaşasından kurtulamadıkları için sevmiyorum demeyi tercih ederler.sevilen insanın milliyeti olmaz
pandanizm
ben ahmet kaya'yı çok ayrı severim...
yılmaz erdoğan'ında dediği gibi... '' her kürt pkk'lı değildir''...
ahmet kaya'yı göremedim...
ama bana hep anlattı abim ve eniştem...
tek bir şarkısı kaldı aklımda onca dinlediğim şarkısından...
o şarkıdır belki de beni ona bağlayan...

insanların yüzlerini göremiyorum...
Boğazım düğüm düğüm çözemiyorum...
istesen de yanına gelemiyorum...
Tutsam şu karanlığı Tutsam da yırtsam...
Ah elim tutuşmasa, elini tutsam...
Susmasan konuşsan sesini duysam...
Tutsam güzel yüzünü bağrıma bassam...
Doğum günüm bugünüm Doğum günüm gülüm...
Doğum günüm diyorsun;

Doğum günün kutlu olsun...
Mutlu ol senelerce...
Sana boncuktan kuş yaptım...
Konacak pencerene...
Karakollar beni alır...
sorgular gecelerce...
Hiç bekleme belki gelmem...
gelemem senelerce...
dark_lord
ona orospu çocuğu diyenlerin gerçek bir su katılmamış orospu çocuğu olduğu kocaman yürekli gerçek sanatçı.

o asla "arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım" demedi, sadece "birkaç tane şerefsizin yüzünden arabamı bile alamadım" dedi.
burada sözünü ettiği şerefsizlerde harbi şerefsiz olan; serdar ortaç, reha muhtar ve ercan saatçi gibilerdi.

şarkılar güzel diye avunanlar da siktirsin gitsin, yavşaklık yapmasın.
bu adamın yüreği güzel inkar edeninde götü güzel..
kaptan
16 kasım'da doğum günü şarkısını dinleyerek selam edeceğim özgün müzik üstadı, müzik adamı...
konuşkankartal
10-11 yaşımdayken babam bir cumartesi sabah heyecanla gelip ahmet kaya gülhane'de konser verecekmiş dedi biz de akşam ailecek dinlemeye gittik.
bekliyoruz,bekliyoruz adam çıkmıyor..yok..
sonra anons yaptılar biraz evvel güvenlik güçleri gelip sanatçıyı almıştır,konser iptal olmuştur diye..
babama sorduğumda özal'a hakaret etmişti geçen günlerde,bundan dolayı almışlardır dedi...
vay be demiştim,adama bak..özal'a hakaret etmiş...polisler götürüyor...
kim ne derse desin herkesi bir yerinden yakalamış sanatçıdır..ahmet kaya'yı bölücü olarak tanımlamak,hakaretler yağdırmak haksızlıktır.
gerçekten barışa ve kardeşliğe inanmış bir yüreğin bu tür kahvehane yorumlarıyla anlaşılması zati mümkün değildir.
dark_lord
ahmet kaya gibi bir insan daha gelmez ve gelmeyecektir.
sanatçı yönünü yazmıyorum bile, insanlığı yeter ona saygı duymak için.
cesareti, hayata karşı duruşu, bakışı, gülüşü ve hatta küfür edişi bile "bizden biri" olduğunu gösteriyor.
ne filanca bardan sevgilisiyle çıkarken yakalanlar ne de şöhreti söndüğünde reklam oyunculuğu yapanlar onun türkiye halkının gönlünün tahtındaki yerine ulaşamazlar.



* burada ahmet kaya'ya hakaret içerikli bir entry giren orospu çocuğuna onun dilinden cevap vermek için ilk entyrim küfürlü oldu, ama bu entryim ona saygımı düzgün dile getirme amaçlı yazılmıştır.
ayrıca sözü edilen entrynin şerefsiz, entrysini silmiş. aferin demek ki biraz da olsa beynin varmış..

not: önceki entryime eksi oy veren ibne; seni bulacam oğlum
konuşkankartal
11/12 de Lütfi Kırdar'da bir anma programıyla anılmış sanatçıdır.
---------------alıntı---------------
Panoların üzerinde 1999 tarihli, Ahmet Kaya’yı suçlayan gazete kupürleri. Biraz daha ilerleyince tavandan yere doğru çatallar. Yer onlarcasıyla dolu, bir o kadarı da havada asılı; havada uçuştukları o günü hatırlatıyorlar. 1999’da Magazin Gazetecileri Derneği’nin töreninde “Kürtçe şarkı söyleyeceğim. Bunu yayınlayacak televizyon kanalları arıyorum” sözleri üzerine salonda bulunanların bir bölümü onu ‘bölücülükle’ suçlamışlar, çatallar bıçaklar havalarda uçmuştu.
Sonrası ise çorap söküğü gibi gelmişti. Davalar, hakaretler, tehditler ve kendini Paris’e dar atışı. Sonrası malum. 11 Aralık 2000’de kırgın ve yorgun kalbinin durması. Tam 10 yıl önce dün. “Onsuz on yıl” diyenler dün akşam Lütfi Kırdar Salonu’ndaydı. Salon tıklım tıklım dolu. öfkesini 10 yıl içinde coşkuya dönüştürmüş bir kalabalık var içeride. 20.15’te ışıklar sönüyor, sahneye sırayla Kaya’nın dostları, arkadaşları geliyor. ilk gelen Sırrı Süreyya önder oluyor. ardından Rojin Kürtçe türkü “Ahmedo”yu söylüyor, peşi sıra Fuat Saka, Mihran Tomasyan geliyor. ilk yarının finalini ise ümit Kıvanç’ın hazırladığı “Uçurtmam Tellere Takıldı” belgeseli yapıyor. Kaya ile yapılmış söyleşilerden derlenen bir yaşam öyküsü bu. “Onsuz on yıl” gecesinin ikinci yarısı ilkinden daha neşeli geçiyor.
Sahneye gelen birçok Kaya dostu yine O’nun şarkılarını seslendiriyor. Gecenin en çok alkış alan anlarından biri ise büyük ekranlardan şivan Perver’in göründüğü an oluyor. Finalde ise Yusuf Hayaloğlu var. Gülten Kaya’nın kardeşi, Ahmet Kaya şarkılarında da imzası olan Yusuf Hayaloğlu. Gülten Kaya ise, kapanışta “Gidişiyle baş başa kaldığım yalnızlığım bu akşam hafifledi” dedi.
---------------alıntı---------------
zagor
öyle yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde

Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde

Dışarda kar yağıyor
Benim içime yağmur
Ağlama göz bebeğim
Biraz daha dur

Yüreğime basa basa
içimden yar gidiyor
Ağlama iki gözüm
Biraz daha dur

Ay ay ay yanıyor ömrüm
Vallahi yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde

Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde

Söyle yağmur söyle
Değmeden yüreğime
Söyle gökyüzüne
O nerde

Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle gökyüzüne
O nerde

Söyle baksın gece
Dağlardan hasretime
Söyle bilmesen de
O nerde

Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle gökyüzüne
O nerde

Ay ay ay yanıyor ömrüm
Vallahi yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
O nerde

Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle gökyüzüne
O nerde
obbattaloglu
açıkçası hakkında bu kadar entry görünce şaşırdım. Güneydoğu'da [ybkz]swh[/ybkz] büyümüş olmanın etkisi diyorlar çevremdekiler bu adamı dinlememe. Belki haklılar belki değiller, ama dinliyorum ve dinlediğim insanın siyasi düşüncesi her zaman önemlidir benim için. Sezen Aksu'yu referandum sonrası aklımdan, şarkılarını bilgisayarımdan silmişimdir mesela. Ancak dinlenilen şahsın düşüncelerinin önemsenmesi gerektiği 17-18 yaşlarımdan sonra dank etti. ister istemez o zaman “Ahmet Kaya kimdir yahu” düşüncesi sardı beni. doğuda yaşıyorsun, çevrenin büyük çoğunluğu kürt, onların bir kısmı pkk’lı, ister istemez seni kendilerinden sayabilirlerdi. Yapılan ufak çaplı araştırmalarda iç biraz olsun rahatlamıştı. Sonuçta bu adamın pkk’lı olduğunu gösteren bir şey yok, Hürriyet gazetesinin bir iki manşeti, o kadar. Ancak biraz araştırıldığında, hayatı birazcık öğrenildiğinde onlarca merak unsuru yerleşiyor insanın kafasına. istanbul’a göçleri, müzikle ilk tanışması, gurbette büyümesi, Yusuf Hayaloğlu ve Gülten Hayaloğlu’nun hayatına nasıl girdiği… Aslında hepsinden önemlisi, onu gündemde tutan öğe: siyaset. Evet, neydi bu insanın siyasi hayatını bu kadar önde tutan?
insanın zoruna giden ne biliyor musunuz? Ben bu adamın pkk'lı olduğuna inanmıyorum, bağıra çağıra ben Kürt'üm dedi diye astılar bu adamı. Evet, bildiğiniz astılar. Bir insanı zorla yurtdışına gönderip tek başına ölüme mahkum etmek asmaktan daha matah bişey değildir. E peki şimdi noldu? Kürtçe kanallar açtınız, izzet Yıldızhan, Tatlıses, Aynur bunlar kürtçe şarkılar söyledi, filmlerin soundtrackleri oldu şarkıları, bizler de bu şarkıları dinleyip “güzel şarkıymış” dedik. Kürtler ana dilde eğitim diye bas bas bağırıyorlar, bu adam "Kürtçe şarkı yapıp klip çekeceğim" dedi diye astınız bu adamı. O zamandan bu zamana ne değişti? AB uyum süreci. Tabi ya... Avrupa Birliği dediğin zaman akan sular durur, götü bile satarız avrupa birliği için.

Gülten Hayaloğlu’nun bir roportajını görmüştüm. Harf bile değiştirmeden yazıyorum buraya:
“Ahmet hayatı boyunca hiçbir örgüte üye olmadı. Bunun aksini idda edenler belge sunsunlar. Dgm savcılığı “Ahmet yasal pasaportu ile yurtdışına çıktı” dedi ama kaçtı dediler. Havaalanı kayıtlarında var, baksınlar, bulurlar. üç beş şerefsiz yüzünden arabama bile binemeden buralara geldim dedi, Türk halkına şerefsiz dedi diye haberler çıktı. ‘93te Ahmet Kaya bölünmüş Türkiye haritası önünde konser verdi dendi. O yıl biz hiç yurtdışına gitmedik, öyle bir konser yapmadık. Alevi esnaflar birliği konseriydi. Adamlar basına açıklama yaptı 94te yapıldığı söylendi. Hukukta fotoğraf delil sayılmaz, çünkü fotomontajdı. Nasıl bir başarılı senaryo biliyor musunuz? Aynı gazete ‘94te bölücü dediği sanatçıya altın kelebek ödülü verdi. Bunları açığa çıkarmakla yükümlüyüm. Artık bende savunma değil saldırgan refleks gelişti. Mahvolan hayatımızın hesabını sormak istiyorum. çünkü ben eşimi kaybettim, kızımın birdaha babası olmayacak. Bu mu medyanın sorumluluğu? Hadi ‘94te gaflete düşüp ödüş verdiniz, aynı gazetenenin genel yayın yönetmeni köşesinde albümü alıp dinlediğini yazıyor. Ahmet onları kendi vicdanları ile baş başa bırakmaktan yanaydı. Basın toplantıları yapılıyordu, Ahmet’in ağzından tek bir kelime çıkmadı. şimdi beni ne heyecanlandırabilri ki? Gökyüzüne adını altın harflerle yazsalar ne olacak?

edit: - oy almışım bu entry ile. Entryleri niye oylamıyorsunuz feryadımdan sonra aldığım ilk oy. Siklendiğimi düşündürttü bu oy beni. Yüzümde gülücükler açtı. Ama şunu da ferkettirdi ki Ahmet Kaya dinliyor olmak birilerini rahatsız ediyor hala. Okuyup eksilemiş ol bari de ciddi ciddi bir muhalifim var diyebileyim.
nouma
kürt değilim ama kürtler 10 numara delikanlı insanlardır. yani bir sanatçının kürtlükten bahsedince tepki çekmesi kadar saçma bir şey düşünemiyorum anadolu topraklarında. huzur içinde yat ahmet kaya.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol